Ebu Hüseyin

Yakup Akgul
2 min readAug 15, 2024

--

Mutlulukla gurur duyduğun şeyleri yakacağım. Böylece, içindeki suyu dökülmüş bir kap gibi boş kalacaksın. Boşluğundan ve perişanlığından başka hiçbir şeyle övünmemelisin. Sen bir hayat kabı olmalısın, o halde putlarını kır(Carl Jung , Kırmızı Kitap).

Sahil kenarında bisiklet sürerken, sırtında su dolu bir damacana ile yürüyen beyaz sarıklı yaşlı bir adam sürekli dikkatimi çekiyordu. Ben dönüş yolundayken o da bu sefer, elindeki boş damacanayla bana doğru yaklaşıyordu. Ebu Hüseyin ile karşılaşmamız böyle oldu. Beyaz cüppe ve sarık giyinmiş , uzun boylu yaşlı ve zayıfça bir amcaydı Ebu Hüseyin. Sıcakta kavrulmuş yüzünde bir tebessüm ve halinde ise acelecilik vardı. Geçenlerde selamlaşmıştık ama bugün sohbet etme fırsatı buldum. Hawalli’de yaşadığını ve elinde tuttuğu boş damacanaya her gün içme suyu doldurarak Salmiya sahiline, oradan da Bneid El Gar’a kadar yürüdüğünü öğrendim. Damacanadaki suyu kediler, kuşlar ve diğer hayvanlar için sahildeki boş kaplara döküyormuş. Sonra da Bneid El Gar’daki fırından İran ekmeği alıp bu kapların içerisindeki suda lapa ediyormuş. Sahilde bulunan onlarca boş plastik kabı bu amaçla kullanıyormuş. Bunu anlatırken işaret parmağını göğe doğrultmuş, bu işi Allah rızası için yaptığını söylüyordu.

Ebu Hüseyin altmış bir yaşındaymış. Mısır’ın Said bölgesinden geldiğini söyledi. Said bölgesinin, Mısır’ın üst tarafında bulunan ve daha kırsal olan yeri olduğunu biliyorum. Altı aydır çalışmıyormuş. Yola çıktığı noktaya bakılırsa, günde en az sekiz kilometreyi yaz sıcağının altında yürüyordu. Ebu Hüseyin güneşin altında, elindeki su dolu damacana, beyaz cüppesi ve sarığıyla sahili şenlendiriyordu...

--

--

Yakup Akgul
Yakup Akgul

Written by Yakup Akgul

I am an experienced professional in CRM , Loyalty ,Project Management and Customer Analytics with over 15 years’ experience with a PhD in Marketing Management.

No responses yet